İçeriğe geç

BENİM HİKAYEM

Her şey doğumlardan sonra aldığım kilolarla başladı…

Aslen psikolojik danışman ve NöroBilim uzmanıyım. Uzun yıllar hep oturarak iş yaptım ve buna rağmen hiçbir zaman kilo sorunum olmadı her zaman 36-38 beden arasında bir fiziğe sahiptim ve aslında kilolu olmak nedir bilmezdim.

2009 yılında evlendim ve ilk hamileliğimin ikiz bebek olduğunu öğrendim. Ancak 6.5 aylık iken bebeklerimi kaybettim. Psikolojik olarak çok çökmüş ruhsal olarak ise berbat bir haldeydim, kabullenmek çok zordu ancak hayat devam ediyordu. Çok zaman geçmeden ikinci bebeğime hamile kaldım. 4. Ayda kalbinin durduğunu öğrendiğimde tam bir yıkım olmuştu benim içim. Bir taraftan neden bunları ben yaşıyorum diye sorgularken diğer yandan ise ruhsal çöküntüm beni sürekli olarak bir şeyler yemeye itiyordu. Tabii bu süreçte bebekler neden ölüyor sorun ne araştırmasına başladı doktorlar. Bir sürü tahlil, bir sürü ilaç, sonra tekrar tahlil, tekrar ila. Derken 40 beden kıyafetlerin içine girmeye başladım. Aldığım kilonun çok farkında değildim çünkü zaten kendimi hiçbir anlamda iyi hissetmiyordum. En sonunda çıkan sorun kanda pıhtılaşma yani gebeliğinde göbekten iğne vurulacaksın.

3. Gebeliğimde artık 42 beden bir kadındım. Gebelik sürecim sıkıntılı olduğu için haftada 3 gün işe gidiyor diğer 4 gün ise evde yatarak geçiyordu. İştahımı bir şekilde kontrol altında tutuyordum çünkü çok kilo almakta risk demekti. Her şey normal seyirde ilerlerken aniden gelen şiddetli bir sancı ile hastaneye yatırıldım ve doktor doğum başlamış dedi. Nasıl olur henüz 7. Ayıma yeni girmiştim. Zihnimden geçen tek şey bebeğim yine gidiyordu.

Şükür doğum bitti ve 800 gr bir bebek dünyaya geldi. Ancak uzun bir yoğun bakım süreci bizi bekliyordu. Ne olacak nasıl olacak belirsizlikler, endişeler, kaygılar vardı. Günümün 18 saati hastanede yoğun bakımda ve arabanın içinde geçiyordu. Bulunduğum yerde yemek bulabileceğim hiçbir yer yoktu. Bunun için ya börek çörek alırdım ya da atıştırmalık market ürünleri. Zaten bir süre sonra arabanın içi markete dönmüştü ne arasan var. Bu arada beden oldu 44…

77 gün sonra hastaneden sağlıkla çıktığımızda, ye de süt olsun krizinin beni beklediğinden habersizdim. Evde büyüklerim şunu ye süt olsun, bunu ye süt olsun, şunu iç süt olsun diye diye oldum 46 beden. Herkes evine dönüp kızım ve eşimle baş başa kaldığımda artık bir yeme içme bağımlısı olmuştum. Farkına bile varmadan gece gündüz sürekli bir şeyleri yer haldeydim. Hareketsiz bir yaşam içinde tek hareket boğazımdaydı.

Artık 48 beden olmuştum, enerjisi düşük, hareket etmekten aciz, sürekli yorgun, sürekli uyku modunda, sinirli, aynaya ve kendine bakmaktan nefret eden, sürekli insanların çok kilo almışsın sözlerini duymaktan usanıp kimse ile görüşmeyen, işimi yaparken bile çok zorlanan, zor nefes alan, azıcık yürüsem nefes nefese kalan biriydim. Kucağıma gelmesi için aylarca mücadele eden ben, bebeğimi bile kucağıma alacak enerjide değildim. Hatta yerimden kalkmamak için yanımda yatırıyordum.

Bir gece kızım emmek için ağlıyor ancak kalkacak gücüm yok. Tek hatırladığım susması için elimi suratına kapattığım ve ses kesildi. O an bir saniyede aklımdan geçenleri ve duygumu anlatmam imkansız. Yataktan fırladım kucağıma aldım şükür yaşıyor ve o an karar verdim kilolarımdan kurtulmalı eski enerjik halime dönmeli ve kızıma bunları yaşatmamalıydım.

Ve serüven başladı diyet, diyetisyen, spor, mezoterapi, sauna eşofmanlar, kavitasyon, bölgesel makinalar, internette önüme çıkan onlarca detoks tarif denemeleri, başkalarının denediği bir çok yöntemi denedim, onca para döktüm ancak tek bir sonuç dahi alamadım.

Kilolu olanlar beni çok iyi anlar. Bizler insanın ticaret yapacağı kişileriz. Çünkü kilolardan kurtulmak için her şeye inanmaya hazırız, her şeyi denemeye hazırız. Tam umudu kesmişken ve kilolu olmak benim kaderim duygusuna girecekken dedim ki, Aylin bu iş böyle başkalarının ağzından çıkacak ya da önerileriyle olacak bir süreç değil, beslenme ile başka neler değiştirmeliyim bakış açısıyla başladım eğitimler almaya. aldığım her eğitim beni biraz daha bilinçlendirdi. bu sayede 6 ayda 48 bedenden 38 bedene, 92,3 kg dan ise 57 kg a düştüm. Aynaya her baktığımda kendimle gurur duyuyordum, yeniden özgüvenimi kazanmıştım.

Kısa sürede kendime aldırdığım başarılı sonuçlar ile bir anda dikkatleri üzerime çektim. Kolları sıvayarak hem yurt içi hem de yurt dışından sayısız eğitim aldım. Önce çevrem benden destek istedi sonra çevremin çevresi, İnsanların değiştikçe mutlu olduğunu görünce bu işi profesyonel olarak yapma kararı aldım. Üniversiteden onaylı, Diyet Koçluğu, Beslenme Koçluğu, Beslenme Danışmalığı eğitimlerini alarak daha bilinçli, bilgili ve kendimden emin olarak işimin başına geçtim. kendimi değiştirmekle başladığım bu yolculukta, yurt içi ve yurt dışından binlerce insan destek veren profesyonel beslenme ve diyet uzmanı oldum.

Son 9 yıldır insanların kilolarını kontrol altına almalarına koçluk ederken, zihinsel, bedensel ve ruhsal değişimlerine de rehberlik etmekteyim. Uzun yıllardır, binlerce insana aldırdığım harika sonuçları ve danışanlarımın değişim hikayelerini yorumlardan inceleyebilirsiniz. 

Sizin ya da yakınlarınızın kilolarını kontrol altına almaya ihtiyacı var ise zaman kaybetmeden birlikte başlayacağımız yola ilk adımı atalım.

Bu yolculukta birlikte olmak dileğiyle…